ULTRAVİYOLE IŞINLARI KANSERE BİLE DAVETİYE ÇIKARIYOR
Yaz mevsiminin yaklaşması ve güneşin etkilerini daha fazla göstermesiyle birlikte göz sağlığı ve zararlı güneş ışınlarından korunmanın yolları...
02 Mayıs 2019 Perşembe 11:21
Yaz mevsiminin yaklaşması ve güneşin etkilerini daha fazla göstermesiyle birlikte göz sağlığı ve zararlı güneş ışınlarından korunmanın yolları da yeniden gündeme gelirken, uzmanlar, yaz aylarında dünyaya ulaşan ultraviyole ışın miktarının kış mevsimine oranla 3 kat daha fazla olduğu için ultraviyoleden korunmanın yaz mevsiminde çok daha önemli olduğunu dile getirdi.
Güneş ışınlarına maruz kalan gözde, birçok hastalık meydana gelebileceği gibi, güneş ışınları göz kapağında ben, leke, tümör oluşumuna kadar varabilecek sonuçlara neden olabiliyor.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hanife Öztürk Kahrama da, yaz aylarında dünyaya ulaşan ultraviyole ışın miktarının kış mevsimine oranla 3 kat daha fazla olduğu için ultraviyoleden korunmanın yaz mevsiminde çok daha önemli olduğunu söyledi.
Ultraviyole ışınların gözler üzerindeki olumsuz etkilerinin ve uzun yıllar içinde göz kapağında oluşturabileceği hasarın, kansere uzanan ciddi hasarlara yol açabileceğine dikkat çeken Kahraman, zararlı güneş ışınlarından korunmak için mutlaka kaliteli bir güneş gözlüğü kullanılması gerektiğini vurguladı.
Ultraviyole ışınların vücudun diğer kısımlarında olduğu gibi göz kapaklarını kaplayan deride de kanser oluşumuna neden olduğunu aktaran Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, "Vücudun herhangi bir bölümünde oluşabilecek tümör, daha kolay operasyonla alınabilirken, göz kapağı derisinde bu daha zordur. Bu yüzden de göz kapağı derisinde oluşabilecek herhangi bir sorun çok daha ciddi sonuçlara yol açabilir" dedi.
Katarakt riskini artırıyor
Ultraviyole ışınların katarakt oluşum riskini de artırdığını söyleyen Kaşkaloğlu Göz Hastanesi hekimlerinden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, "Gözümüze ulaşan ultraviyole ışınların kornea tabakası ve göz merceği tarafından süzülmesi sonucu bu ışınların ancak yüzde 1'i retinaya (ağ tabaka) kadar ulaşabilir. Uzun süre doğrudan güneşe bakanlarda sarı nokta hasarı oluşabilir. İleri yaşlarda ortaya çıkan sarı nokta dediğimiz göz merkezinin yaşlanmasının, kişilerin geçmişte maruz kaldığı güneş ışığı miktarı arasında da ilişki olduğu düşünülmektedir" diye konuştu.
Doğrudan güneşe bakmasak bile, nesnelerden yansıyan ışınların göz sağlığımızı bozmaya yeteceği uyarısında bulunan Kahraman, özellikle çocukların ve bebeklerin göz merceğinin yetişkinlere oranla çok daha saydam ve hassas olduğunu açıkladı.
Gözlerimizi güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korumada en etkili yöntemin kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmaktan geçtiğinin altını çizen Kahraman, sokakta satılan kalitesiz gözlüklerin ise faydasından çok zararı olduğunu kaydetti.
Renkli cam kullanılan kalitesiz güneş gözlüklerini taktığımızda, göz bebeklerimizin büyüdüğünü ve daha fazla ultraviyole ışının gözün içine girdiğini hatırlatan Kahraman, "İyi bir güneş gözlüğü, ışığı gözü rahatsız etmeyecek bir seviyeye indirirken, zararlı ultraviyole ışınları da süzmelidir. Gözlük satın alırken en önemli nokta, ultraviyole ışınlara karşı koruyuculuk değerleridir. İyi kalitede güneş gözlüklerinin çoğu ultraviyole ışınların yüzde 95'inden fazlasını süzerken, bu oran yüzde 99 ve daha yüksek de olabilir" ifadesini kullandı.
Özellikle çocukların yazın, güneş ışınlarının altında fazla kalmamaları uyarısında bulunan Op. Dr. Hanife Öztürk Kahraman, çocukların güneşe mutlaka şapka ve kaliteli güneş gözlüğüyle çıkması gerektiğini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.