25 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Ankara-2°C
  • İzmir7°C
  • Manisa8°C
  • Denizli4°C
  • Antalya9°C

TÜRKİYE'NİN TAM ÜYELİĞİ SİÖ'NÜN ETKİSİNİ ARTIRIR

Çin Sosyal Bilimler Akademisi Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü'nden Doç. Dr. Yang Jin, diyalog ortağı konumundaki Türkiye'nin Shanghai İşbirliği Örgütü’nünde (SİÖ) yer almasının

Türkiye'nin Tam Üyeliği SİÖ'nün Etkisini Artırır

27 Haziran 2016 Pazartesi 13:53

TÜRKİYE'NİN TAM ÜYELİĞİ SİÖ'NÜN ETKİSİNİ ARTIRIR

Çin Sosyal Bilimler Akademisi Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Araştırmaları Enstitüsü'nden Doç. Dr. Yang Jin, diyalog ortağı konumundaki Türkiye'nin Shanghai İşbirliği Örgütü’nünde (SİÖ) yer almasının, örgütün daha dışa açık, hoşgörülü ve etkili bir örgüt olduğu anlamına geleceğini söyledi.

SİÖ Devlet Başkanları Konseyi'nin 16. toplantısı, kısa süre önce tamamlandı. Taşkent'te gerçekleşen buluşmada, örgütün genişleme sürecinin istikrarlı bir şekilde ilerleyeceğine vurgu yapıldı.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Taşkent'te düzenlenen SİÖ Devlet Başkanları Konseyi'nin toplantısında yaptığı konuşmada, örgütün genişleme sürecinin hoşgörü ve dışa açıklık ilkeleri doğrultusunda sürdürüleceğini açıkladı. Buna paralel olarak, zirvenin bitiminde yayımlanan Taşkent Bildirisi'nde de Türkiye gibi gözlemci veya diyalog ortağı konumundaki ülkelerle karşılıklı kazanca dayalı işbirliğinin pekiştirileceğine, böylece örgütün işbirliği potansiyelinin artırılacağına vurgu yapıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yılın temmuz ayında yaptığı Çin ziyareti sırasında, SİÖ'nün diyalog ortağı konumundaki Türkiye'nin, örgüte tam üye olmak istediğini belirtmişti.

Doç. Dr. Yang Jin, SİÖ'nün Türkiye'nin tam üyelik statüsünü kabul etmesinin, örgütün olgunlaştığının göstergesi olacağını kaydetti. Yang Jin, şunları kaydetti:

"SİÖ, tıpkı Cumhurbaşkanı Xi'nin konuşmasında vurgu yaptığı gibi, dışa açık ve hoşgörüye dayalı bir örgüt. SİÖ'nün kapıları, örgüte katılmayı arzulayan ve şartları karşılayan her ülkeye açık. Türkiye, Avrupa'yı Asya'ya bağlayan bir ülke ve halkı Müslüman olan etkili bir ülke. Türkiye, SİÖ'ye tam üye olma arzusunu çok önceden açıkladı. NATO üyesi kimliğine sahip olmasına rağmen, bu onun SİÖ'nün diyalog ortağı olmasına etki etmiyor. Tabii Türkiye, SİÖ'nün tam üyelik prosedürlerine uymalı ve bu süreç zaman alacak. Önümüzdeki günlerde şartlar olgunlaştığında SİÖ'nün Türkiye'yi tam üye olarak kabul etmesi, örgütün olgunlaştığının da bir sembolü olacak. Türkiye'nin SİÖ'de yer alması, örgütün daha dışa açık, hoşgörülü ve etkili bir örgüt olduğu anlamına gelecek. "

"ÇİN İLE TÜRKİYE'NİN İŞBİRLİĞİ POTANSİYELİ ÇOK GENİŞ"

Türkiye'nin SİÖ'ye tam üye olarak katılması, hiç kuşkusuz Çin-Türkiye işbirliği için yeni bir platform sağlayacak. Çin ve Türkiye arasındaki ikili ilişkiler, son yıllarda gittikçe yoğunlaşıyor. Özellikle, BM ve G-20 çatıları altında veya Afganistan sorunu gibi çeşitli bölgesel ve uluslararası konularda iki ülkenin işbirliği ve koordinasyonu güçleniyor. Türkiye'nin SİÖ'ye tam üyeliği, Çin-Türkiye ikili ilişkilerinin geliştirilmesine dinamizm katacak.

Çin Sosyal Bilimler Akademisi Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Araştırma Enstitüsü'nden Doç. Dr. Yang Jin, bu konudaki görüşlerini şöyle aktardı:

"Aslında Türkiye, SİÖ'nün diyalog ortağı kimliğiyle örgütün bazı çalışmalarına katılmakta. Çin ve Türkiye'nin SİÖ çerçevesindeki işbirliği potansiyeli çok geniş. Örneğin iki ülke, bölgesel güvenlik ve istikrar için tehdit oluşturan üç kötü güçle mücadelede işbirliği yapabilir; uyuşturucu kaçakçılığı ve sınırötesi suçlar gibi alanlarda işbirliği yapabilir. İki ülkenin önünde ortak güvenlik tehditleri var. Öte yandan, iki ülke ekonomik açıdan da birbirini etkin şekilde tamamlayabilir. Ticaret, ekonomi, finans, enerji, ulaştırma, bilim, teknoloji ve turizm gibi çeşitli alanlardaki işbirliği potansiyeli de çok büyük. Çin, büyük bir piyasaya, bol sermayeye, olgunlaşan teknolojiye ve zengin endüstriyel kapasiteye sahip. Avrupa ve Asya'nın merkezinde yer alan Türkiye ise Avrupa ile Asya piyasaları arasında bir köprü rolü oynamakta. İki ülke, SİÖ sayesinde işbirliğini ilerletirse, Bir Kuşak-Bir Yol'un inşasını hızlandırabilir, Türkiye'nin stratejik konumunu yükseltebilir, Türkiye'deki sosyal ve ekonomik gelişmeye din
amizm katabilir, aralarındaki siyaset, ekonomi, güvenlik ve kültür gibi alanlarda bulunan çok yönlü işbirliğine yardımcı olabilir ve hatta bölgesel istikrar, güvenlik ve refahın oluşturulmasına güç katabilir. "

"TÜRKİYE'NİN TAM ÜYELİK İHTİMALİ ARTIYOR"

Türkiye'nin SİÖ'ye tam üyelik için aşması gereken uzun bir yol var. İlgili hukuki prosedürlere göre, şu an diyalog ortağı konumundaki Türkiye, öncelikle bir üst derecedeki gözlemci ülke konumunu elde etmeli. Tam üyelik ise bu statüden sonra geliyor. Tabii, Türkiye'nin tam üyelik hakkını elde edip edemeyeceği, Ankara ile SİÖ üyeleri arasındaki müzakerelerin başarısına bağlı olacak.

Doç. Dr. Yang Jin, uzun vadede bakıldığında, Türkiye'nin SİÖ'ye tam üye olma ihtimalinin yüksek olduğu kanısında... Yang Jin, bu konuda şunları kaydetti:

"SİÖ, dışa açık bir örgüt. Şartlar olgunlaşınca, özellikle Türkiye gözlemci statüsünü kazandıktan sonra SİÖ'nün tam üyesi olabilir. Bu, SİÖ'nün hukuki prosedürlerine de uyuyor. Uzun vadede, Türkiye'nin SİÖ'ye tam üye olma ihtimalinin bulunduğu ve bu ihtimalin arttığı görüşündeyim.” Çin Uluslararası Radyosu (CRI)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.