İZMİR İŞ DÜNYASI KATILIM BANKALARINA SESLENDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kredi musluklarını açması için seslendiği katılım bankalarının iş dünyasına destek vermesi gerektiğini belirten...
27 Ocak 2017 Cuma 13:32
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kredi musluklarını açması için seslendiği katılım bankalarının iş dünyasına destek vermesi gerektiğini belirten İzmir'in ekonomi yöneticileri, yüksek faizlerle yatırımların devam etmesinin mümkün olmadığını, katılım bankalarının ekonomik istikrar için üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.
15 Temmuz darbe girişimin ardından katılım bankaların kredi konusunda tutumunun olumsuz olduğunu kaydeden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, "Türkiye çok büyük bir ülke, bugün 160 milyar dolara yakın ihracat yapabilen bir konuma geldi. Bunun da yüzde 92'si sanayi ürünlerinden oluşuyor, Türkiye'de sanayi oldukça gelişti ama bunu yaparken de Türk sanayicisi hem yenilikleri takip etti hem de finansman imkanı sağlamaya gayret etti. Çünkü bizim bir hedefimiz var Türkiye'de, dünyadaki her evde bir Türk malının olması. Bunu başarabilmek için de üretmek kadar satmak önemli ve bu noktada da çok önemli yatırım gerektiren, bilgi teknolojilerini iyi kullanmayı gerektiren bir konumla karşı karşıya kalıyoruz. Bankaların özellikle bu 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ortaya çıkan süreçte maalesef yeteri derecede Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi kredileri sanayicilerin kullanımıyla ilgili önemli bir rahatlama içine girmediklerini gördük. Hala faiz oranlarının yüksek olduğunu görüyoruz. Yüksek faizlerle bu yatırımların yapılması söz konusu değil mutlaka faizlerin aşağıya indirilmesi lazım" dedi.
"9.9 faiz oranlı krediye büyük talep oldu"
Sanayicinin her durumda krediye ulaşabilir olması gerektiğini vurgulayan Başkan Yorgancılar, "Biz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak nefes kredisi altında kredi garanti fonu ile birlikte sanayicilerin nefes alması ile ilgili firma başına 100 bin TL'ye yakın kredi sağladık. Bunun faiz oranı 9.9 ve bu rakam bile yüksek baktığınız zaman. Ama o kadar çok talep oldu ki 100 bin liralık bir limit kullanmak isteyen sanayicilerimiz var. Eğer bankalarda faiz oranlarını bu seviyelere getirebildiği takdirde sanayici de bunu kullanıp ödeyebilir halde oluyor. Yoksa yüksek faizli para kullanıyorlar, para kazanmadığı müddetçe de bu kredilerin geriye dönük ödemeleri de o derece zorlaşıyor" ifadelerini kullandı.
"Bunu başarırsak 500 milyar dolarlık hedefi yakalarız"
Bankalardan kredi kullanımına ilişkin bir anket çalışması yaptıklarını belirten Yorgancılar, üyelerinin büyük kısmının kredi kullandığını gördüklerini söyledi. Özellikle yüzde 50 oranında döviz kredisi kullanıldığını aktaran Ender Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabi iş adamlarımız döviz geçmiş yıllarda daha stabil halde gittiği, kur riski olmadığı için bugüne kadar fazla sıkıntı yaşamadılar. Ama özellikle 2016 yılında yüzde 30'un üzerindeki döviz kurlarında oynamanın bilançolarına da olumsuz yansıdığı görüyoruz. Bir kere önemli olan bu borçların ne şekilde ödeyeceğidir. Para kazanırsa bu borçları ödeyebilecek, faiz yüksek olduğu müddetçe bu paraları ödeyebilme imkanı söz konusu değil. O açıdan kredilerin yapılandırılması, faiz oranlarının düşürülmesi ve mutlaka tüm bankacılık sektörünün krediyi çok daha rahat şekilde verebilir konumda olması gerekiyor. Eğer biz dünyada her evde bir Türk malı olmasınız arzu ediyorsak ihracatımızı da üretimimizi de buna göre pazarlamamız gerekiyor. Bugün dünyada e-ticaret son derece gelişmiş durumda, artık insanlar oturduğu yerden cep telefonuyla internete girerek, istediği malı istediği yerden alabilme imkanına sahip. Bunu bizim de Türk ürünleri olarak bütün dünyaya Türkiye'den satabilmemiz gerekiyor. Bunu başardığımız zaman 500 milyar dolarlık ihracat hedefini çok rahat yakalayabileceğimizi biliyorum".
"Finansman ekonomi dünyasının can damarı"
Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Başkanı Aydın Buğra İlter ise finansmanın ekonomi dünyasının can damarı olduğunu ve yatırıma dayalı kredilerin mutlaka makul fiyatlarla sağlanması gerektiğini söyledi.
"İş dünyası finansmana ulaşmada ciddi sorun yaşıyor"
Ekonomik istikrar için katılım bankalarının da üzerine düşeni yapması gerekliliğini belirten Aydın Buğra İlter, "İş dünyasında yatırım, üretim ve istihdam zincirinin bozulmaması ve artarak ilerlemesi için iş dünyasının finansmana ulaşımı önemli. Genel olarak Türkiye'de iş dünyasının uzun vadede makul faizli krediye ve finansmana ulaşımda ciddi sorunları var. İş dünyası finansmana ulaşmada limit ve teminat sorunları yaşıyor. Teminat sorunlarıyla ilgili hazine destekli kredi garanti fonunun devreye girmesi yatırımcıların ve iş dünyasının önünü ciddi anlamda açtı. Bu anlamda tüm finans sektörünün buna yardımcı ve destek olmasını bekliyoruz. Bu noktada hem bankaların hem de katılım bankalarının önemli bir rolü var" dedi.
"Krediler sağlanmazsa yatırım yapmak mümkün değil"
Özel bankaların yanı sıra katılım bankalarının mevcut hükümetin çağrıları doğrultusunda kredileri makul fiyatlama ile iş dünyasına arz etmelerinin gerekliliğini vurgulayan EGİAD Başkanı İlter, "Bu arada kredi ve finans kuruluşu açısından fonlama maliyetleri risk birimleri ve kar primleri çerçevesinde bir fiyatlama yapılıyor. Ama katılım bankalarının fonlama maliyetlerinin daha uygun olacağı düşünülürse diğer bankalara göre daha makul maliyetli krediler gündeme gelebilir. Uzun vadeli krediler olmazsa sanayicinin yatırım yapması, teknolojisini ilerletmesi mümkün değil. İstikrarlı bir ekonomi için makro ihtiyat tedbirlerine riayet etmek zaruridir" diye konuştu.
Risk birimi düşük finansman
Finansmana erişim konusunda adımlar atılmasının gerekliliğine işaret eden Başkan İlter, "İş gücü piyasalarının liberalleşmesi ile ilgili yapılmış çalışmaların yasalaşmalı. Vergi barışı ve yeniden yapılandırmalar çok olumlu ama bunların yanında vergi ve yasal yükümlülüklerini düzenli yerine getiren işletmelere ve şirketlere ilave indirimler ve avantajlar sağlanması gerekiyor. Bu avantajlardan bir tanesi de daha ucuz finansmana erişim ve daha risk birimi düşük olarak finansmana erişim olarak düşünülebilir" diyerek sözlerini tamamladı. Balçova, Çiğli, Gaziemir, Karşıyaka, Konak, Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Bornova, Buca, Çeşme, Dikili, Foça
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.