CANSU KAYA DAVASINDA KEŞİF YAPILDI
Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan Mahallesi'nde kanalda cesedi bulunan 18 yaşındaki Cansu Kaya'nın davasında keşif yapıldı
10 Haziran 2016 Cuma 18:15
CANSU KAYA DAVASINDA KEŞİF YAPILDI
Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan Mahallesi'nde kanalda cesedi bulunan 18 yaşındaki Cansu Kaya'nın davasında keşif yapıldı.
Geçen yıl 14 Haziran'da Dalyan kanalında cesedi bulunan Cansu Kaya davası ile ilgili 27 Mayıs tarihinde görülen duruşmada alınan keşif kararının ardından, sanıklara olay yerinde keşif yaptırıldı. Olayla ilgili Necati D. (25) ve M.P.Ç. (17) tutuklanmıştı.
Zanlılar, tutuklu bulundukları Seydikemer Kapalı Cezaevi'nden geniş güvenlik önlemleri altında olay yerine getirildi. Keşif sırasında Muğla İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler ile komando birlikleri geniş güvenlik önlemi aldı.
Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Sualtı Ekiplerine bağlı dalgıçlar, Kaya’nın cesedinin bulunduğu Dalyan kanalında inceleme yaptı. Sanıklarda, genç kızın ölü bulunduğu noktada olayı anlattı. Keşifte, genç kızın babası Osman Kaya ve tarafların avukatları da hazır bulundu.
Cansu Kaya'nın ailesinin avukatı İsmail Can Varol, soruşturmanın genişletilmesi yönünde yeni deliller sunabileceklerini belirtti.
Mahkemenin sadece bilirkişi raporlarıyla bir hükme varamayacağını vurgulayan Varol, "Adli Genel Kurul raporunda olayın adli tahkikatla çözümlenmesi gerektiği yönünde görüş vardı. Mahkeme, sadece bilirkişi raporlarına bağlı kalıp oradan bir hükme varmayacaktı. Tahkikatla ilgili bugün olay yerinde incelemesi yapıldı. Dalgıçlar uygulamalı inceleme yaptılar. Onlar bir rapor düzenleyecek. Önümüzdeki duruşmada Muğla Adli Tıp Kurumu uzmanın görüşlerine başvurulacak. Çıplak gözle ilk otopsiyi yapan adli tıp uzmanı o olduğu için. Tüm bu deliller toplandıktan sonra soruşturmanın genişletilmesi yolunda savunmanın ve bizim taleplerimiz olur ve mahkemece uygun görülürse, mahkeme biraz daha uzayabilir. Yani mahkeme önümüzdeki duruşmada bitmeyebilir. Tahkikat, soruşturma devam ediyor. Deliller önemli ölçüde toplandı ama hala eksikler var. Biz yeni delil sunabiliriz. Soruşmanın genişletilmesi dediğim o. Adalet yerini bulsun. Maddi gerçek ortaya çıksın. Cansu'nun katilleri bulunsun istiyoruz. Bu sanıksa da cezalandırılsın istiyoruz. Ki biz ona inanıyoruz" dedi.
Yapılan keşif ile bir kez daha suçsuzluklarını ispat ettiklerini söyleyen sanık avukatlarından Ali İncesu da, "Daha önce Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda adli tahkikatla suda boğulmanın nasıl olabileceğini araştırılması için mahkemeye yönlendirme yapılmıştı. Olayın gerçekleştiği yerdeki teknenin küçük olmasından dolayı ve bir insanın burada iddia edilen suçları işleme ihtimali bulunmadığından dolayı buradaki incelemede bu zaten çok net bir şekilde tespit olundu. Dalgıçlarla yapılan incelemede aynı şekilde bu kızın suya atladığı anda sudan çıkamama ihtimali olduğu, yüzme bilmediği hallerde gerçekleşebileceğine dair dalgıçlarımızın da beyanı var. Dalgıç raporlarını bekliyoruz. Bu raporla beraber zaten bahsetmiş olduğumuz adli tahkikat da tamamlanmış olacak. Müvekkillerimizin zaten biz daha önce de belirtmiştik, suçsuzluğumuzu her geçen gün delillerle ispat ediyorduk. Bugün bir kez daha suçsuzluğumuzu, yapılan keşifle bir kez daha ispat ettik. Bundan sonra da zaten artık mahkemenin takdirindedir. Dosyada olan her şey müvekkillerimizin suçsuzluğunu sonuna kadar ispat etmektedir" diye konuştu.
Avukat Coşkun Demir ise şöyle konuştu:
"Eylül ayından bu zamana kadar bu yargılanmanın buraya gelmesi için çok emek verdik. Geçtiğimiz duruşmada da Adli Tıp Genel Kurulu tarafından bu meselenin suda boğulma vakası olduğu, net ve bütün çelişkileri giderecek şekilde ortaya çıkarıldı. Akıllarda kalan bazı soru işaretlerini de gidermek adına keşif yapılması talebinde bulunduk. Karşı taraf vekillerinin de olduğu gibi. Bugün yapılan keşifte de özellikle benim için önemli olan dalgıç bilirkişilerin vermiş olduğu beyanlardı. Kendilerinin de beyanlarına baktığımız zaman Cansu Kaya'nın suya atladığı kısmın 4.7 metre derinlikte olduğu, bu kısmın balçık ve mille kaplı olduğu, buraya atlayan ve yüzmeyi çok fazla bilmeyen bir insanın boğulma ihtimali tatlı su da olmuş olmasından mütevellit çok yüksek ihtimalli olduğu belirtildi. Bunlarda bizim geçen celselerde gelen raporlarımız ile beraber, değerlendirildiğinde en başından beri iddia ettiğimiz gibi bu elim olayın bir kaza olduğu, cinayet olmadığı noktasında birleşmektedir. 24 Haziranda duruşmamız var. Duruşmada da yapılacak olan inceleme neticesinde beklediğimiz sonucu alacağımızı düşünüyorum."
3 ayrı noktada yapılan keşfin ardından sanıklar cezaevi aracına bindirilerek tekrar Seydikemer Kapalı Cezaevine gönderildi. (İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.