İHRACATTA EN BÜYÜK SIKINTI NAKİT PARA DÖNÜŞÜ
Türkiye’nin ihracatta yaşadığı en büyük sıkıntılardan birinin nakit para dönüşünün, özellikle potansiyel ihracat pazarlarımız olan Ortadoğu coğrafyasında ki döviz açığı olduğunu belirten Zekeriya Mete, 2023 ihracat hedeflerini yakalayabilmemiz için ihracatın çok ciddi bir ivme kazanması gerekiyor ve ihracata bu ivmeyi barter sisteminin kazandırabileceğine dikkat çekti.
Ekonomi Bakanlığının destekleriyle Latin Amerika’nın en büyük gıda fuarlarından birisi olan ALIMENTEC 2016 fuarına 11 Türk firması milli katılım gerçekleştirerek Kolombiya’da ki bir fuara ilk defa milli katılım düzenleyen İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, “İhracatın sıkışmasına sebep olan şeylerden biri özellikle potansiyel pazarlarımızdan olan Ortadoğu’dan paramızı almakta zorlanıyoruz.
Türkiye’nin ithalat ve ihracat envanterini çıkarması lazım. Türkiye’nin ithalat ihtiyacını öğrenip paramızı alamadığımız ülkelerden ihtiyaç duyduğumuz ürünleri ithal ederek barter sistemini kullanalım. Libya’da 3 milyon dolara yakın alacağı olan üyelerimiz var. Türk ihracatçısı bin bir zorlukla mücadele ederek ihracat yapıyor fakat parasını alamıyor” dedi. Sektörel bazlı bir barter yapılabileceğine de değinen Mete, “Bir ülkeye ihracat yapan firma eğer o ülkeden parasını alamıyorsa o ülkeden kendi sektörüyle ilgili bir ürünü ithal edebilsin. İhracatçı için koruyucu önlemlerin alınması lazım. İhracat yapan firmalara biraz daha imtiyaz tanımamız lazım. Mesela ülkemizin susam üretimi ihtiyacı karşılayamıyor ve biz susamı ithal ediyoruz. Yurt dışında ihracat yaptığımız ülkelerde merkez bankalarında döviz rezervi olmadığı için ödeme yapıyorlar. Mademki ödeme yapamamalarının sebebi rezervlerinin olmaması bizde nakit yerine ihtiyacımız olan ithal edeceğimiz ürünü onlardan alalım, ülkemizde bu ürünü işleyerek katma değer oluşturarak tekrar ihraç edelim” diye konuştu.
İHRACATI YÜZDE 30 SEVİYELERİNDE ARTIRABİLİRİZ
Barter sistemi uygulanırsa ihracatın çıkış yaparak yüzde 30 seviyelerine yükseleceğine vurgu yapan Mete, “Bu konunun üzerine biraz yoğunlaşıp çalışabilirsek ihracatı yüzde 30 artırmış oluruz. Ülkemizin ihtiyacı olan ithal ürünleri ülkeye ihracatçılar olarak biz getirirsek, ticaretinde hızını artırmış oluruz. Türkiye’de ihracat yapan firmalara ithalat önceliğinin tanınması lazım. Mesela bunu sektörel olarak ayırabiliriz. Tarımsal ürünleri bizim sektörümüzle ilgili ihracatını yaptıkları ürünleri ithalatına imtiyaz verebilirler. Bizim mal sattığımız ülkelerde ki ithalatçılar paraları merkez bankasına yatırıyor ve paralarını buradan döviz olarak alıyorlar. Merkez Bankası’nda döviz olmadığı zaman onlar parayı yatırmış bile olsalar biz paramızı alamıyoruz. Paranın dönüşü ayları hatta yılları buluyor. Bu da ticareti yavaşlatıyor. Örneğin, Angola ayda 50 bin dolardan fazla ithalata para yollayamıyor. İhracat yaptığımız ülkeden ithalatı biz yapmalıyız. Bu ülke için riske giren insanın korunması lazım. Bu şekilde hem ithalatçı firmalarımızda ihracatçı firmalara dönüşebilir. Şuan bu sistemin gelmemesi için hiçbir sebep yok. Bu kararın çıkması için gereken güçlü irade şuan mevcut. Kısa vadede ihracatımıza katkısı çok büyük olacak. İhracat bir anda yüzde 30 civarında artış gösterebilir” diye konuştu.
“KOLOMBİYA’DA KALİTEMİZLE ÖN PLANA ÇIKACAĞIZ”
Kolombiya’nın Türk şeker ihracatçısı için önemine vurgu yapan Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Hidayet Kadiroğlu, “Kolombiya’nın Türkiye ile ticaret hacmi 1 milyar dolar. Bu ticaret hacminin 200 milyon doları ihracattan oluşurken, 800 milyon dolarını ithalat oluşturuyor. Kolombiya’nın hububat ithalatı ise yıllık 2.6 milyar dolar. Bunun 415 milyon dolarını şekerli mamuller oluşturuyor. Bizim Türk şeker ihracatçısı olarak buradaki payımız 2.5 milyon dolar. 415 milyon dolar ithalat yapan 50 milyonluk nüfusa sahip bir ülkede, 2.5 milyon dolarlık ihracat payı gerçekten çok düşük. Birlik olarak biz burada ki potansiyeli gördük ve Kolombiya ile olan serbest ticaret anlaşmasına sektör olarak taraf olduk. Bizim burada ki güvencemiz ve gücümüz kesinlikle kalitemize dayanıyor. Sektör olarak biz Kolombiya için çok güçlüyüz ve burada gerçekten fark yaratabiliriz” diye vurguladı. Kolombiya’ya gerçekleştirilen milli katılımın Temmuz ayında gerçekleştirilecek olan alım heyetine de vesile olduğunu belirten Kadiroğlu “Yılbaşından bu yana Myanmar ve Güney Kore’den Türkiye’ye alım garantili heyetler geldi ve ürünlerimizi aldılar. Myanmar’dan 60 konteyner sipariş verildi. Kore’nin en büyük toptancısını getirdik. Temmuz ayı içerisinde de Kolombiya’dan yaklaşık 15 iş insanından oluşacak alım garantili bir heyet getireceğiz” dedi. / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.